Caz müziği, mavi notalarin (majör ve minör notalar arasında duraksayan istikrarsız notalar), senkopun (ritim kaybı veya beklemedik yerde ritim koymanın neden olduğu bir müzik etkisi) ve swing’in, Afrikalı-Amerikalı ve Batı müziği tekniklerinin harmanlanmasıdır. Cazın ilk yıllarında en çok beslendiği akım blues’dur. Blues, Amerika’ya gelen köle Afrikalıların halk müziğidir. Caz müziği yirminci yüzyıl başlarında keşfedildiği topraklar olan ABD’den çıkıp dünyaya yayılma sürecinde ve günümüze gelene kadar birçok alt türe ayrılmış ve sayısız müzik türü ve geleneğiyle etkileşime girmiştir.
İnsan sesi ön plandadır ve bestelenmiş şekliyle seslendirilmiş olmasının yanı sıra genellikle doğaçlama olarak çalınması en büyük özelliğidir. Caz müziğini tanımlamak oldukça güç, ama olası tanımları arasında genel kabul gören, önemli bir ögesinin doğaçlama olduğudur. Doğaçlamanın formu da zamanla değişmiştir. Bu nedenle caza sürekli yeni bir yorum getirilmektedir. Temponun dinleyenlere dans etme arzusu verecek şekilde hafiflik ve rahatlıkla yaşatılması cazın diğer özelliğidir.
Cazı enerjik, ruhani ve titreşimli olarak tanımlayabiliriz.
Şehirler de caz gibi halka aittir ve ondan beslenmektedir.
Şehirler devamlı hareket ve değişim halinde, canlı ve kosmopolittir. Bir çok kültürün, insanin buluşma noktasıdır. Bu insanların hepsi ayni şehirde harmonik bir şekilde beraber yaşamaktadır. Sosyal etkileşim için mekan kullanılmaktadır ama bu etkileşimler aynı zamanda mekanı üretirler yani mekan toplumsal bir üründür.
Şehirleri şehir yapan insanlardır. Insanların şehre kattığı dinamizm caz müziğindeki doğaçlamayı çağrıştırır.
Amerikan Tarihi Ulusal Müzesinden Cazz Nedir sorusuna kısa bir yanıt :
Geleneksel Türk Müziği ve Jaz Müziğinin Harika bir buluşması: Swing A la Turca