Hutopia internet sitesi kuruluşundan beri güncel politika yorumlarından siyasetçi ve devlet adamı incelemeleri ve/ veya eleştirilerinden uzak durmaya özen gösteren, EĞİTİM, KÜLTÜR/SANAT, TEKNOLOJİ, SAĞLIK ve GELECEK üzerine ZAMANSIZ yani yıllar sonra da okunabilecek yazılar yayınlamayı hedefleyen bir web sitesi.

Bu yazının amacı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı  Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yaptığı açıklamadan dolayı eleştirmek değil. Bu açıklaması sonrasında kendisine yapılan eleştiriler karşısında bir nevi onun avukatlığına kalkışmak HİÇ değil.

Ancak gerek yurtiçi gerekse yurtdışı eğitim ile ilgili pek çok haber ve analize imza atmış bir web sitesi olarak, sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bilerek ya da bilmeyerek yapmış olduğu eleştiri/analiz/yorumun üzerinde durmak istiyoruz. Herkesin anladığı gibi değil Hutopia olarak Üniversite Eğitiminde dünyanın en saygın kurumu olan Harvard Üniversitesi üzerinden yorumlamak istiyoruz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ınBoğaziçi Üniversitesi hakkında görüşleri:

Harvard Üniversitesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin Massachussets eyaletinin Boston şehrinde bulunan ve 1636 yılında kurulmuş olup ABD’nin en eski yüksek öğrenim kurumudur. Sadece ABD’nin değil dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Gerek dünyadaki üniversiteleri çeşitli kriterlere göre sıralayan güvenilir kaynaklar, gerek o üniversitenin hocalarının yayınladıkları nitelikli bilimsel yayın sayısı (Harvard Nature dergisinde en fazla yayını çıkan üniversite), gerek mezunların almış olduğu Nobel ödülü sayısı ya da Harvard mezunu ABD başkanı sayısı.. Nereden bakarsanız bakın zirvede hep Harvard’ı görürsünüz.

Harvard ayrıca dünyanın en zengin üniversitesidir. Dünyanın en güzel üniversite kütüphaneleri Harvard’dadır. Harvard Üniversitesi’ne dahil toplam 90 kütüphane bulunmaktadır. Bunların arasında Widener Kütüphanesi yaklaşık 15.000.000 eserle sadece en büyük Üniversite kütüphanesi, dünyanın en büyük kütüphanelerinden biridir. Boğaziçi Ünivrsitesi Kütüphanesinde toplam kitap sayısı nedir onu tam bilemiyoruz ama Boğaziçi Üniversitesi kütüphanesine eğer Boğaziçi öğrencisi değilseniz giremiyorsunuz.

Harvard kampüsünden bir görünüm

Yaklaşık 6700 Lisans öğrencisi (ingilizce undergraduate diye geçer) ve 12500 Lisansüstü(master ve doktoraDosya yükle) (graduate students) öğrencileriyle son derece büyük bir üniversitedir. Özel bir üniversite olduğundan öğrenim görmek ücretlidir ve bir lisans öğrencisinin yıllık masrafı ortalama 50-60.000USD’yi bulur.Harvard Üniversitesi hocalarına en iyi maaşı veren ABD Üniversitedir. Fakülteden fakülteye değişmekle birlikte örneğin Tıp Fakültesinde bir profesörün maaşı 200-250.000USD civarındadır(Yıllık).

(ABD Üniversitelerinde akademik kadroların maaşları hakkında detaylı bilgi istiyorsanız tıklayınız.)

Üniversite Harvard ismini sanılanın aksine kurucusu değil ancak ilk büyük bağışçısı olan İngiliz bir protestan pastör olan John Harvard’dan almaktadır. John Harvard servetinin büyük bir bölümünü ve kütüphanesini o dönem yeni kurulmuş olan bu eğitim kurumuna bağışlamıştır.

Harvard Üniversitesi ile ilgili dikkat çeken bir detay ise logosudur.

Harvard T-shirt ve sweat shirt’lerin üzerinde , kampüsün belli başlı yerlerinde örneğin Widener kütüphanesinin kapısında görebileceğiniz bu logoda “Veritas” yani latince “Gerçek” yazar.

“Veritas” Harvard Üniversitesinin “motto”sudur. Ama esasen mottonun kısaltılmış halidir. Tam Motto “Veritas Christo et Ecclesiae” şeklindedir. Türkçeye çevirdiğinizde “(Hz.) İsa ve Kilise için Gerçek” ifadesi karşımıza çıkmaktadır.  Logo üzerindeki üç kitaptan birincisi İncil’i sembolize eder, ikincisi tüm insanların bugüne kadar yazmış olduğu ve bizim faydalanabileceğimiz eserleri, üçüncü kitap ise kitaplarda insan aklının ötesinde Tanrı’nın varlığını görebilme gerekliliğini sembolize eder.

 

Gördüğünüz gibi dünyanın en iyi üniversitesi Harvard dini bir misyon üzerine kurulmuş, ülkemizde anladığımız anlamda kesinlikle laik olmayan bir üniversitedir. İslam dünyasının batı dünyasına kafa tutabilme gibi bir iddiası olabilmesi için Harvard tarzında kurumları olması gerekmektedir.

Harvard Üniversitesi’nde %15 oranında yabancı öğrenci bulunmaktadır ve kampüste toplam 132 ulus temsil edilmektedir. Harvard’lı olanları, mezun olmalarından yıllar sonra bile, hangi ulustan, hangi dinden olurlarsa olsunlar, çok güçlü bir aidiyet duygusu bir araya getirmektedir. Türkiye’de, Boğaziçi dahil olmak üzere bunu yapabilen bir üniversite yoktur.

Sayın Cumhurbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi için “Bu ülke ve bu milletin değerlerine yaslanamadığı için küresel bir marka haline gelme çabalarında da hedeflerine tam manasıyla ulaşamamıştır demesine Boğaziçi mezunlarının gocunmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü “gerçeklik” payı var bu söylenenlerin.

Ancak Harvard gibi küresel bir marka olabilmek için o ülkede akademisyenler bileklerinin hakkıyla Doçent ve Profesör olmalı, yandaşlar “bir gecede” profesör olmamalı, doktorlar, akademisyenler, hiçbir alakaları olmadığı halde “FETÖ bağlantısı” bahanesiyle haklarını arayabilecekleri hiçbir platform bulamadan yok olmaya terk edilmemeli;  devlet hastanelerinde görevli hekimler aynı şekilde “FETÖ bağlantısı” bahanesiyle başhekimlerin husumet duygularına ve iftiralarına maruz kalıp meslekten ihraç edilmemeli.

Ancak o zaman ülkemizde, Boğaziçi veya ODTÜ fark etmez,bir üniversitemizin “küresel bir marka” olma şansını elde edebilecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi için söylediklerine katılıyoruz ancak eksik söylediğini vurgulamak istiyoruz.