Editörün notu: Bundan yaklaşık 6 ay öncesinde bu yazıya konu olan “freeganism” hakkında en ufak bir fikrim yokken, beni çok şaşırtan hatta biraz ürkütücü bulduğum bir olaya şahit olmuştum. Akşam saatlerinde temiz hava almak için pencereden kafamı uzattığımda üstü başı son derece düzgün, klasik kağıt toplayıcılarına hiç benzemeyen birinin (bir başka gün bir kadına denk gelmiştim) çöpleri karıştırdığına, eşelediğine denk gelmiştim. Bu hipster görünümlü şahıs çöpleri karıştırıp uzaktan çok iyi seçemesem de bazı eşyaları ayırıp çantasına atıyordu. Gerçekten ihtiyaç sahibi olmadıkça-geçimini çöp toplayarak sağlayan vatandaşlar hariç- çöp karıştırmanın olsa olsa psikolojik bir rahatsızlığın sonucu olabileceğini düşünmüştüm. Bu olaya şahit olduğumda “freeganism” ve “freegan hareketin”den haberim yoktu. Fransız basınında (la depeche) bu konuyla ilgili bir makaleye rastlayana dek. Freegan hareketinin arkasında çok sağlam bir antikapitalist ve anti-sistem duruşun olduğunu görünce konuya ilgim daha da arttı. İşte fransız basınında yayınlanmış olan o makalenin çevirisi:
40 YAŞINDA EMEKLİ OLMAK
40yaşında emekli olmak ve dilediğin gibi yaşamak. Eski meteoroloji uzmanı Berlin’li Lars Hattwig bu hayalini gerçekleştirebilmiş. Yaşlanan Almanya’da freeganizm akımına katılanların sayısı her geçen gün daha artıyor.
“4 yıl önceydi, artık bir maaşa, düzenli bir işe ihtiyacım olmadığını fark ettim. Artık çalışmak zorunda değildim, bende işimden ayrıldım.” 42 yaşındaki Lars Hattwig böyle açıklıyor AFP haber ajansına aldığı bu kararı.
Başlangıçta bu kararın arkasında durabilmek o kadar kolay olmamış tek başına yaşayan Lars için.
“İlk 1-2 yıl aşırı cimrileşmiştim, evde ışıkları yakmamaya gayret ediyordum. Gıda olarak en ucuz ne varsa onu alıyordum.” Ama artık bu aşamayı atlattığını ve yeni yaşam tarzını benimsediğini söylüyor Lars.
Lars esasen kararını 2004’te vermiş ancak bu kararını uygulayabilmek için 10 yıl beklemek zorunda kalmış. Bu süre içinde çok ciddi tasarruf yapmış, para biriktirmiş ancak birikimleri ve yatırımları 2008 yılındaki büyük finansal kriz sonunda büyük oranda erimiş.
Lars Hattwig freeganisme akımına katılanlardan sadece bir tanesi. Bu akımın başta Almanya olmak üzere giderek yayıldığını görüyoruz.
29 yaşındaki Oliver Noelting bu konuda çok aktif. Hanover kentinde yaşayan bu bilgisayar programcısı “benim esas hedefim mutlu olmak” diyor. Ekonomik özgürlüğünü elde edebilmek yolunda attığı her adımı internetten takip etmek mümkün. 67 yaşında emekli olmak mı? Asla!!! “40 yaşıma geldiğimde şöyle söyleyeceğime emindim; bu işi 10-12 yıldır yapıyorum. Artık başka bir şey yapmak istiyorum” şeklinde kendini ifade ediyor Oliver.
40 yaşına geldiğinde ne yapacağına dair henüz bir fikri yok Oliver Noelting’in.
Ayağını yorganına göre uzat
Kimileri politik, kimileri çevreci kaygılarla veyahut kişisel sebeplerle “sistem dışına” çıkıyor. Freeganism akımına gönül verenler çoğunlukla orta sınıfa mensup insanlar. Sağlıklı ve mütevazı bir hayat yaşama peşindeler. Bu tarz bir hayatta sigara tüketimine yer olmadığını da hatırlatalım. Bir arabaya, büyük bir eve sahip olmak, marka kıyafetler giymek gibi kentli alışkanlıkları reddediyorlar.
“Tüketim toplumunun bana dayattığı, almam için baskı yatığı şeylere gerçekten ihtiyacım var mı?” diye sorarak özetliyor freeganism’e giden yolun başlangıcını bu konu ile ilgili “FINANZIELE FREİHEİT” (Ekonomik Özgürlük) kitabın yazarı olan Gisela Enders.
Esas olan “parasız kalma korkusundan” kurtulabilmek, ondan kurtulabildiklerinde insanlar; işini kaybetme endişesi, strese bağlı hastalıklar, tükenmişlik sendromu gibi olumsuzlukları geride bırakıyorlar, diye ekliyor Enders.
Lars Hattwig’e dönersek, freegan bir yaşam sürdürmeye niyetlenenlere küçük bir ücret karşılığında koçluk, mentorluk yapıyor. Bunu bir hobi olarak yaptığını ifade ediyor. Lars’a göre freeganism’e başlayacak olanların birer finans uzmanı olmaları gerekmiyor. Gisela Enders’ın kitabı gibi, piyasada pek çok kaynak kitap ve yayın bulunuyor.
Bu akım ilk olarak ABD’de ortaya çıkıyor. FIRE (Financial Independance & Early Retirement) (Ekonomik Bağımsızlık & Erken Emeklilik) kısaltılmasıyla geçiyor internette. Blogerlar bu akımı yaymak için çaba sarfediyorlar. Bunlar içinde en popüler olanı “Mr. Money Mustache” (Bay Para Bıyık).
Bay ParaBıyık yani Mr.Money Mustache aslında 44 yaşındaki Kanadalı Peter Adeney. Kendisi 30 yaşında emekli olmuş, daha doğrusu kendisini 30 yaşında emekli etmiş! Blogu, hayatının geri kalanını çalışmak zorunda kalmadan nasıl yaşamayı planladığını, aynısını bizlerin nasıl yapabileceği konusunda parlak fikirlerle dolu.
“En sonunda boşa kürek çekmeyi bıraktığınızda, kendinizi Matrix’teki Neo gibi hissedeceksiniz. Neo’nun uyanıp Matrix’ten çıktığı gibi, kendinize bunca zaman anlamsız bir köle hayatı yaşattığınızın farkına varacaksınız..”
Peter Adeney, nam’ı değer Mr. Money Mustache ve kendisi gibi mühendis olan eşi en başından beri 30 yaşlarında emekli olmayı kafaya koymuşlar. Çevrelerindeki diğer çiftler seyahat ederken, güzel restoranlarda yiyip içerken Adeney çifti para biriktirmekle meşgulmüş. Bu süreç içinde 200.000USD’ye ev almışlar, 600.000USD’yi kenara koymuşlar.
Almanya’da freeganism yaşam tarzını benimseyenlerin tam sayısını öğrenmek güç gibi görünüyor. Bu yaşam tarzını benimseyenler çok da dikkat çekmek istemiyorlar. Yazar Gisela Enders bu durumu şu şekilde yorumluyor, “bu olay tamamen almanlara has bir durum, kimse paradan konuşmaz”.
Gisela Enders’in büyük ses getiren “Ekonomik Özgürlük” kitabı
Bu yaşam tarzını eleştirenler de var tabi. Eğer toplumun tüm bireyleri çalışmayı reddeder ve dolayısıyla gelir vergisi ödemeyi bırakırsa, devlet vatandaşlarına sağladığı eğitim, sağlık ve emeklilik gibi hizmetleri sağlamakta zorlanabilir. Günün birinde sağlayamaz hale gelir. Üstelik sistem dışına çıkan insanlar okula gitmek, bir meslek öğrenmek ve sahibi olmak gibi sistemin onlara sağladığı imkanlardan yararlanmış olup bugün ona ihanet etmekte olduklarını düşünenler var.
Lars Hattwig kendisini olumsuz yönde eleştirenlerin esasen “kıskançlık” yaptıklarını düşünüyor.
Klasik işlerini bıraktıklarında freeganistler çoğunlukla yeni heyecanlar peşinde oluyorlar. Genelde STK’larda (Sivil Toplum Kuruluşları) çalışmayı tercih ediyorlar. Yazar Gisela Enders’e göre esas üzerinde durulması gereken konu toplumun çalışan kesime sunduğu çalışma şartların kalitesi.
“Neden 25 yaşındaki gençler artık 40’ından sonra çalışmak istemiyorum diyor? Asıl bu sorunun cevabını bulmaya çalışmalıyız” diyerek ifade ediyor süreci Enders.
Freeganism hakkında ve freegan olmaya belkide özendirebilecek bir kaç video:
EDİTÖRDEN ÇOK ÖNEMLİ NOT: Bu Yazı önümüzdeki günlerde Doktora Tezinin Savunmasını yapacak olan Ekonomist Dr. Can Askan Mavi’ye ithaf edilmiştir.