Fransa’da akaryakıt zammı daha doğrusu akaryakıta ek vergi getirilmesi “gilets jaunes” yani “sarı yelekliler” adı altında bir halk hareketinin ortaya çıkmasına neden oldu.
İlk olarak 17 Kasım Cumartesi gerçekleşen ve akaryatı fiyatlarına ek vergi gelmesini protesto amaçlı ve sosyal medyada planlanan ve başlatılan bu hareketin bu kadar büyüyeceğini, bu kadar ses getireceğini ve en önemlisi birbirinden çok farklı politik görüş sahibi insanları bir araya getireceğini kimse tahmin etmemişti. Üst üste 5 haftadır her cumartesi gerçekleşen bu eylemin beşincisi geçtiğimiz cumartesi gerçekleşti. Ancak bu sonuncusu ilk dördüne oranla daha “sönük” geçti. Bunun altında güvenlik güçlerinin aşırı önlem almasıda yatıyordu ya da Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen hafta televizyonlardan halka seslenişiydi.
Emmanuel Macron "sarı yelekliler" eylemlerinden sonra uzun bir süre sessiz kalmayı tercih etmiş ve sonrasında Fransa'nın ulusal televizyon kanalı "TF1"den halka seslenmişti.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yapmış olduğu konuşmada üzgün, mahçup ve vatandaşlarının yanında bir portre çizmeye çalıştı. Bir nevi “sizi anlıyorum” konuşmasıydı bu konuşma. Bundan yıllar yıllar önce Charles de Gaulle’ün cezayirlilere yönelik “sizi anladım” konuşmasını andıran bir yanı vardı. Ek vergiler askıya alınacaktı ve dar gelirlilere 100 avro bir yardım söz konusuydu. Bu açıklamalar “sarı yeleklilerin” bir kısmının hırçınlığını azaltmış olabilir.
Türkiye’den bakıldığında, Fransa’daki “gilets jaunes” halk hareketi ister istemez ülkemizde 2013’te yaşanan “Gezi olaylarını” düşündürdü. Eylemciler sık sık polislerle karşı karşıya gelmiş, polis protestocu vatandaşlara, Avrupa’da ve özelliklede Fransa’da görmeye alışkın olmadığımız bir şekilde “orantısız güç” uygulamaktaydı. Oysa biraz dikkatli incelendiğinde “gilets jaunes” hareketi bizim Gezi Parkı protestolarından çok ama çok farklı.
Uluslararası haber kanallarından Paris sokaklarında protestocularla polislerin çatışmalarını seyrettik. Ancak sarı yelekler hareketi Fransa’nın başkenti Paris’le sınırlı değildi. Fransa’nın dört bir yanında sarı yelekliler yolları kapadı, eylem yaptı. Oysa Gezi olayları büyük oranda İstanbul ve özelliklede Gezi Parkı ve civarlarıyla sınırlıydı.
17 Kasım Cumartesi başlayan “sarı yelekliler” eyleminde bugün (29/12/2018) 7. gündü. Fransız basını bugünü “sarı yeleklilerde 7. Perde” diye adlandırıyor. Fransa’nın pek çok şehrinde yine yollar kapandı.
2018 yılının son cumartesi günü olan bugün protestolar ilk haftaların heyecanını taşımasa da (belkide yeni yıl kutlama hazırlıkları da bunda etkili olmuş olabilir), güvenlik görevlilerinin sayıca artışı gözlense de, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklama protestocuların büyük bir kısmının memnuniyetini sağlayamadı ve sarı yelekliler bu hareketi 2019 yılında da devam ettirmek istiyorlar.
Paris, Marsilya, Lyon, Toulouse, Bordeaux ve Rouen bu haftada eylemlerin “yoğun” bir şekilde yaşandığı şehirler.
Fransa’da sol görüşlü insanların “zenginlerin cumhurbaşkanı” olarak tanımladığı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un pek çok fransız gazeteciye göre seçimi kazanmasından beri verdiği en zor sınav bu sarı yelekliler eylemi. Uzun bir süre herhangi bir açıklama yapamayıp sessizliğe bürünen Emmanuel Macron geçtiğimiz hafta televizyondan halka seslenmişti.
2013’teki Gezi olayları ile sarı yelekliler eylemi arasındaki bir diğer benzerlik ise gelişmeler hakkında esas bilgiyi yazılı ve görsel basından değil, sosyal medyadan takip edebiliyor olmamız.
Örneğin bu satırları size yazarken Paris’te bir grup sarı yeleklinin BFM televizyon kanalının binasının önünde eylem yapmakta olduğunu haber aldım. Sebebi: kanalın eylemleri hakkında gerçekleri çarptırması.
Fransa gibi bir “sosyal devlette” halkın bu denli isyanlarda olması normal mi? diye düşünüyoruz ister istemez ülkemizden baktığımızda. Yoksa yüksek vergiler, geçim sıkıntısı birer bahane mi? Sarı yeleklilerin memnuniyetsizliğinin esas sebeplerini anlamak çok kolay değil. Tepkiler hükümete daha doğrusu hükümetin başındaki Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a.
Fransa’da 2018 sonlarında başlayan “gilets jaunes” (sarı yelekliler) eylemleri ve beraberindeki sosyal gerilim 2019 yılında da devam edecek gibi görünüyor.