Fransız halkı geleceğini tayin ediyor

Fransa’da “yarı başkanlık” sistemi uygulanmakta. Seçimler 2 tur üzerinden yapılıyor. 1. turda aday sayısı ile ilgili bir sınırlama yok. 2. tura en yüksek oyu alan ilk 2 aday kalıyor. İkinci bir defa sandığa giden halk 2. tura çıkabilmiş olan bu 2 adaydan birini seçiyor.

Gelelim 22 Nisan da gerçekleşecek olan seçimlere. Halihazırda ülkenin cumhurbaşkanı olan ve ülkemizde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olmasıyla ve son olarak “Ermeni Soykırımı” tasarısını desteklemesiyle tanınan Nicolas Sarkozy’nin Fransa’da yapılan güvenilir.

Anketlere göre 2. tura çıkabilmesi kuvvetli ihtimal. Ancak aynı anketler Nicolas Sarkozy’nin 2. turda muhtemel rakibi, Sosyalist Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı François Hollande pek fazla şansının olmadığını belirtiyorlar. Sosyalist Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı François Hollande’ın 2012-2017 yılları arasında Fransa’nın Cumhurbaşkanı olacağına kesin gözüyle bakan sayısı hiçde az değil. “Yinede temkinli olmak lazım” diyor A.G., kendisi bir fransız vatandaşı ve 4 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Sonrasında da ekliyor: “Fransa’da genç seçmenlerin oyları sürprizlere sebep olabilir.Örneğin François Bayrou gibi başarılı bir politikacı kendini gençlere hiç bir zaman sevdiremedi ve oylarını asla arttıramadı”.

 

Tam da genç seçmenlerden söz açılmışken; Fransa’da 5 yılda bir gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu sene bir diğer “dikkat çekici” unsur, “Ulusal Cephe” partisinin liderliğini babası Jeann Marie Le Pen’den devralmış olan Marine Le Pen’in son derece hızlı yükselişi ve partisi “Ulusal Cephe”nin gençler arasında popülerleşmesi. Aslında “aşırı sağı” temsil ettiği söylenilen ve “yabancı düşmanı” söylemlerin savunucusu bir parti olarak tanımlanan “Ulusal Cephe”nin bu ilk yükselişi değil. 2002 yılının Nisan ayında Jean Marie Le Pen, birinci turun sonunda dönemin başbakanı ve Sosyalist Partisi lideri Lionel Jospin’i geride bırakarak Jacques Cirac ile birlikte ikinci tura kalmış ve bu olay o dönem fransız kamuoyuna “büyük sürpriz” olarak nitelendirilmişti.

 

Ülkemizde yaşayan fransızların bu seçimlerle yakından ilgilendiklerini söyleyebiliriz. Seçimlerle ilgili en büyük beklenti artık Türk-Fransız dostluğunun “daha fazla yara almaması” ve “yüzyılların geleneği olan kültürel ve ekonomik işbirliğinin” oy kaygısı uğruna zarar görmemesi.

 

Türkiye’deki fransızların kendi ülkelerinin seçimleriyle ilgilenmeleri çok doğal. Türkiye yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını peki bu seçim çok ilgilendiriyor mu? İlgilendirmesi gerekir mi?

 

T.C. kimliği taşıyan bir vatandaşı fransız seçimleri niye ilgilendirsin? Hangi adayın seçilmesi bizlerin günlük yaşam kalitemizin artmasına sebep olacak açıkçası bilemiyoruz.

 

Hangi aday seçilirse Türkiye’nin AB üyeliğine tam destek verecek?

 

Hangi aday vatandaşlarımıza Fransa vizesi konusunda kolaylık sağlanmasını öngörecek?

 

Fransa’daki seçimler çok kısa bir süre içinde Fransa’nın röntgenini çekecek, Fransa’daki seçimler, Fransa’da yaşayan göçmenlerin, Avrupa Birliğinin ve Türk ? Fransız dostluğunun belirleyecek.