Fransız televizyonunun vazgeçilmez sunucusu Thierry Ardison’un son dönemde özel bir kanalda yapmakta olduğu “Salut les Terriens” (Merhaba Dünyalılar) şu sıralar Fransa’da herkesin konuştuğu bir polemiğe sahne oldu.
Aslında fransız televizyonunun yaramaz çocuğu Thierry Ardison’un (belkide 90’lı yıllarda hatta 2000’lere kadar Okan Bayülgen’in ilham aldığı bir televizyoncuydu*) sunuculuğunu yaptığı tv programları genellikle “pimi çekilmiş bomba” niteliğinde oluyordu. Naklen yayınlanmayan ama canlı koşullarda kaydedilen “tout le monde en parle” (herkes onu konuşuyor) programı eğer bizde yayınlansaydı muhtemelen RTÜK ceza üstüne ceza yağdırırdı. Hem sunucu Ardisson’un hem konukların zaman zaman belden aşağı konuşmaları hem programın kadrolu komedyeni Laurent Baffie’nin hard core espri anlayışı programın belirli bir kitlenin gönlünde taht kurmasını sağlamıştı. Programı 2000’li yıllarda ülkemizde uydudan, TV5Monde kanalından, Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece 02:00-05:00 arası yayınlanyordu.
16 Eylül tarihli programında sunucu Thierry Ardison programa konuk olarak Eric Zemmour’u davet etmiş olmakla program esnasında kavga çıkabileceğini muhtemelen biliyordu ve belkide istediği buydu.
Eric Zemmour kim derseniz, fransız televizyonlarında çok sık görülen bir gazeteci, yazar. Fransız televizyon programlarında, talkshow’larda o kadar sık görebilirsiniz ki, kendisinin “kadrolu televizyon programı konuğu” olduğunu düşünebilirsiniz. (Bunun örneklerine ülkemizde de rastlayabilirsiniz. )
Eric Zemmour “polemiği” seviyor. Kendisi de gçöçmen bir ailenin çocuğu olması Zemmour’un “Fransa’nın göçmenlerin istilası altında olduğu, Fransız kimliğinin yok olma tehlikesi altında olduğunu” düşünmesinden ve bunu davet edildiği televizyon kanallarından ifade etmesinde alıkoymuyor. “İSLAM Fransa ve Cumhuriyet değerleri ile bağdaşmıyor.” ifadeleri ile her fırsatta İslam’ın Avrupa medeniyeti için çok ciddi bir tehkile olduğunu ifade etmekten sakınmıyor musevi olan Eric Zemmour. Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir mahalle olan ve islamcı teoroistlerin yakalanmış olduğu “MOLENBEK” mahallesine gönderme yaparak, “Fransa’da pek çok Molenbek mahallesi olduğunu” yani terörist barındıran pek çok mahallenin bulunduğunu söylüyor. “Uyuşturucu satanların büyük çoğunluklukla Arap ve Afrikalı olduğu” tespitini yapmaktan çekinmiyor. Eric Zemmour bu sivri çıkışlarıyla pek çok fransız vatandaşının tepkisini çekmekle birlikte “sessiz bir kitlenin” düşüncelerini dile getirdiğini ifade ediyor. Eric Zemmour’un kitaplarının en az 500.000 sattığınıda hatırlatalım.
“Hanımefendi isminiz Fransa için bir Hakaret”
C8 kanalında yeni sezonun ilk programında ev sahibi Thierry Ardisson ve Hapsatou Sy karşısında davetliler arasında Eric Zemmour vardı. Son kitabı “DESTIN FRANÇAIS” (Fransa’nın Kaderi) kitabının tanıtımı için yazar Zemmour ile yapılan söyleşide “laf lafı açtı” ve sonunda konu göçmen ailelerin farnsız vatandaşlığı olan çocuklarına verdikleri isimlere geldi. Yazar Zemmour karşısındaki Afrika kökenli yorumcu Hapsatou Sy hanımefendiye “aileniz size bu ismi vererek büyük bir hata yapmış, bu isim Fransa ile bağdaşmıyor, sizin isminiz ne bileyim mesela Corinne olmalıydı, size çok yakışırdı” gibisinden laflar ediyor. Bu sırada programın sunucusu Thierry Ardisson müdahale etmek yerine “sırıtıyor”. Tabi sonrasında kıyamet kopuyor. Sonrasında çok daha hararetli bir tartışma oluyor. Olay epey bir çirkinleşiyor. Ama programın o bölümü montajda kesiliyor. Montajda kesilip atılan kısmı Hapsatou Sy youtube’dan yayınladı sonrasında.
Kim haklı, kim haksız konusunda fransız kamuoyu ikiye bölünmüş durumda bu günlerde. Bu tartışma daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Eric Zemmour medya için son derece kıymetli bir malzeme. Bazı söyleşi programlarında bugünlerde “Eric Zemmour bundan böyle tv kanallarında tartışma programlarına davet edilsin mi yoksa edilmesin mi?” gibi tartışmalar gerçekleşiyor.
Kesin olan bir şey var o da Eric Zemmour’un davet edildiği tv programlarının reytingleri son derece tatmin edici oluyor. Bu sebeple Zemmour kolaylıkla vazgeçilebilecek biri değil program yapımcıları için.
Eric Zemmour’un genel olarak düşüncelerine ve Hapsatou Sy’ın ismi konusundaki fikirlerine tamamen karşı olmakla beraber Zemmour’a televizyon yasağı getirilmesine çok sert bir şekilde karşı çıkanlar da mevcut. Böyle bir yasağın Fransa’nın bir geleneği olan “ifade özgürlüğüne” çok ağır bir darbe olacağını düşünüyorlar.
Öyle görünüyor ki ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Fransa’nın yabancılar tarafından istila edilmesi tehlikesi ve ifade özgürlüğü tartışmaları “Fransa’nın Kaderi”nde var.
Televizyonda sansürlenmiş bölüm: