(Wall Street’i işgal et) organizatörleri için 1 Mayıs’ın, son derece “sıcak” geçecek olan  31 günün başlangıcı olduğunu öğreniyoruz. Adbusters.org sitesinde “Mayıs Ayaklanması” başlığı altında Mayıs ayı için Startejilerini açıklıyorlar. Gelin onlara kulak verelim: 

 

“Golden Gate köprüsünü kapatıp, 115 farklı şehirde finansal kurumların huzurunu bozup uyarı niteliğinde çalışmalarını engelliyeceğiz. 5000 kişi bir araya gelip Wall Street’te konaklıyacağız. Dua ve dans edeceğiz. Onlar bizi caydırmak için paramiliter güçlerini üzerimize salarlarsa, onları caydırmak için Sosyal Medyaya başvurup 50000 göstericinin daha bize katılmasını sağlayacağız.

 

Önümüzdeki günlerde G8 ve NATO zirvelerinden önce, Paris’ten Berlin’e, Atina’dan Toronto’ya, Sao Paolo’dan Bükreş’e kadar her kıtada ve yüzlerce şehirde “kapitalizmi” felç edecek eylemlerde bulunacağız. Önümüzdeki günlerde ve tüm bir ay boyunca çok uluslu firmaların değil halkın yönettiği bir dünyayı herkese ispatlayacağız.
Chicago’da NATO’yla yüzleşeceğiz. Silahlanma ve Savaş sevdalılarına, çıldırmışçasına savaş çığlıklarına bu gezegende büyük çoğunluğun ne istediğini hatırlatacağız: İran ve İsrail dahil olmak üzere nükleersiz bir OrtaDoğu, nükleersiz bir Dünya istediğimizi.

(…) G8 Başkanları Camp David’de toplandığında, orada daha önce hiç görülmemiş muhteşem bir gösterimiz olacak. Kapalı kapılar ve dikenli tellerle örülmüş çitlerin ardında, halkların kaderlerini dikte edebileceklerini düşünebilecek kadar “kafayı sıyırmış” Dünyanın en güçlü bu 8 liderinin karşısında kahkahalar patlatacağız.
Mayıs 1968 tarihte dünya çapında en büyük gençlik ve öğrenci eylerimden biriydi. 2 hafta sürdü ve halen hatırlanıyor ancak Dünyayı değiştirmede etkili olamadı, kimbilir belki bu Mayıs biz olacağız.”
Bu gençler kimilerine göre birer kahraman, kimilerine göre ise onlar  “bir baltaya sap olamamış”, “beş para etmez serseri grubu”.   Hepsinin ortak özelliği geleceğe güvenle bakamamanın tedirginliğini yaşadıkları. Doğru ya da yanlış onlar “Dünyayı değiştirmek” ve ” geleceğe güvenle bakabilmek” adına bir mücadele veriyorlar.

Geleceği beklemek yerine onu şekillendirmek için çaba sarfediyorlar. Ya Biz?