Üniversite sınavlarının sonuçları açıklandı ve bunun sonrasında yoğun bir tercih dönemi başlayacaktır. Türkiye?de belki de en acı olan durum ise öğrencilerin okumak istedikleri bölümden ziyade iyi bir üniversiteye kapak atmak arzusunun olması. Tabi ki iyi bir üniversitenin (ya da daha net bir ifadeyle iyi bir eğitim veren bir üniversite) iyi bir geleceğe açılan bir pencere olacağını da unutmamak gerek. Kendi açımdan düşündüğümde, 3 yıl sonunda üniversite sınavına girmeden önce ne okumak istediğimi tam olarak bilmediğimi fark ediyorum. Öte yandan Fransa?daki sisteme baktığımda insanların üniversiteden çok okumak istedikleri bölümü düşündüklerini görüyorum. Kendimden örnek verirsem, hedefim annemin ısrarlarını kırmamak amaçlı Galatasaray Üniversitesine girmekti. Tabi ki benim içimde olan Fransa?ya gitmek fikri her zaman kafamın bir kenarındaydı. Belki de müziğe çok ilgi duyduğumdan mütevellit Türkiye?deki konser yoksunluğu da canıma tak etmişti. Sonuç itibariyle ÖSS?ye girdim. ( bizim dönemimizdeki adlandırılışı buydu.) Sınav çıkışında anneme dediğim ilk cümle şu olmuştu ; ?Fransa?ya gidiyorum.? Etrafımdaki insanlar ÖSS?de ilk 25.000?e rahatlıkla gireceğimi düşünüyordu. Benimse test sistemine karşı alerjim her zamanki gibi ağır basmıştı. Dershaneye gidip puanımı söylediğimde 25.000?i yaklaşık 1 puanla kaçırdığımı söylediler. Bunu duyanlar olaya benden daha çok üzülüyordu gibi bir izlenime kapılmıştım. Bende çok büyük bir etki oluşturmamıştı. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletmeye ne olur ne olmaz diyerekten kayıtımı yaptırdım ve Fransa?ya gitmek için yapılması gereken işlemlere yoğunlaştım. Sonrasında da oradan öğrenci dosyamı açtırdığımda kayıtımın düştüğünü yani kısacası Yıldız Teknikten Üniversitesinden amiyane tabirle ?atıldım.? Bazen kendi kendime bir gün efsane bir ekonomist olursam okuldan da atılmadım demem diyorum ve gülüyorum.
Gelelim iktisat konusuna. İlk önce ne yapmak istediğinizi sorun kendinize. Bir bankanın genel müdürlüğünde yani bir plazada trader mı olmak istiyorsunuz, ya da bir bankanın araştırma servisinde ekonomik öngörüler mi ? Yoksa ekonomi alanında araştırma mı ? Bugünkü dünya koşullarında ekonomik analizin git gide teknokrat bir kimliğe büründüğünü söylemek mümkün. Ekonomi alanında araştırma yapan insanların bir çoğu mutlaka ekonometri ya da sayısal bir alanda eğitim görüyor. Ekonometriyi bilmeyen arkadaşlar için biraz açarsak, kısacası ekonomi mühendisliği olarak adlandırabiliriz. Ekonometrik bir modelde eşantiyonlardan elde ettiğiniz katsayılar ve elinizde bulan değişkenlerle enflasyon ya da büyüme gibi ekonomik göstergeleri öngörmeyi amaçlarsınız. (Örnek olarak, büyümeyi ön görmek için tüketim, yatırım, ithalat ya da kamu harcamalarına bakılabilir ve matematiksel bir model kurulur.)
Ben Fransa?ya ilk gittiğimde ekonominin bu kadar teknokrat bir alan olduğunu düşünmezdim. Hele ki Fransa gibi 1968 Mayıs olaylarını görmüş bir ülkenin ekonomiyi gerçek anlamda bir sosyal bilim olarak gördüğüne inancım daha fazlaydı. Aslında tüm bu anlattığım ya da vurgulamaya çalıştığım nokta ekonominin günümüzde bir sosyal bilim olduğunun unutulması ve genel geçer olan neoklasik iktisadi temellerle algılanması. Araştırma yapan ekonomistlerin özgeçmişlerine bakarsanız bir çoğunun öncesinde ekonometri, istatistik ya da bir mühendislik bölümüyle ilgili bir şeyler okuduğunu görebilirsiniz. Öte yandan ekonometri ile ekonomiyi de karıştırmamak gerekiyor. Ekonomiyi bırakıp tamamıyla ekonometriye yönelmek sizi ekonomiden uzaklaştırırsa amacınızdan sapmış olursunuz.
Vereceğim tavsiye tabi ki kişisel tecrübelere dayanmaktadır ve herkes için aynı şekilde pozitif sonucu verecek diye bir şey yok. Bu yüzden bu yazıyı okurken de şüpheci yaklaşın. Araştırma yapan, akademik bir kariyer hedefleyen birisi için uygulamalı matematik okuyup üzerine bir ekonomi mastırı yapmak ya da endüstri mühendisliği gibi bir bölümden mezun olup aynı şekilde içinde ekonometri dersleri bulunduran bir mastır yapmak daha enteresan ve önünüzü açan bir tercih ?olabilir.? Bunun dışında bir bankanın araştırma servisinde ya da banka genelinde ekonomist olmak isterseniz ekonomi okumak doğru bir seçim olacaktır.
Can Askan
Editörün notu: Üniversitelerin Ekonomi Bölümlerindeokumak isteyen öğrencilere ayrıca:
“21. Yüzyılda Ekonomi Okumak” http://bit.ly/SX3WNw
1 comment
Ahmet says:
Nis 26, 2015
Arkadas adam galatasaray mi fransami diyor ben se bayburt iktisatmi elazig isletmemi diyorum iste aramizdaki fark bu babanneme nerde okiyim diye sorsa ne okulu git çalis bıktık senden sümük gibi yapistin git calis der