Sam Hunt Amerikalı bir country şarkıcısı. Hemen hemen tüm country şarkıcıları gibi Nashville kökenli. Ama Sam Hunt’ı diğer country müzik yapan sanatçılardan ayıran bir şeyler var. Müziğinde country’nin yanında pop, RN’B hatta hafif elektronik rötuşlar bulmak mümkün. Bu durum onun müziğini country müzik dinlemeyen genç bir kitle tarafından “dinlenebilir” kılıyor. Müziğini yinede country müziği olarak sınıflayabiliriz, ama içinde bir yenilik bir orijinallik olduğunu söylemek mümkün. Bu sayede ilk albümü “Montevallo” sadece ABD’de satış rekorları kırmakla kalmadı, adını Avrupa’da da duyurdu.
8 Aralık 1984 (Cedartown ABD) doğumlu Sam Hunt, şarkı sözlerini kendi yazıyor, bestelerini kendi yapıyor ve ayrıca şarkı sözleri çok romantik. Eski futbolcu (amerikan futbolu) iri kıyım, yapılı Sam Hunt romantik şarkı sözleriyle hem Amerika’da ve hem Avrupa’da genç kızların çoktan sevgilisi oldu bile. Bir nevi “amerikan Halil Sezai” diyebileceğimiz bir vatandaş.
Şarkılarını söylerken konuşuyormu şarkımı söylüyor tam da belli olmayan bir tonda söylüyor tok sesiyle. Ama “abileri” Keith Urban ve Tim Mc Graw’ın yapamadığı bir başarıya imza atıyor: Country müziğini geniş kitlelere sevdirmek.
Kendi resmi sitesinde konser programını incelediğimizde “amerikanın bağrını” gezecek bu yaz Sam Hunt. Daha henüz Avrupa’daki festivallerde ismini göremesek de geçtiğimiz Mart ve Nisan ayında Londra, Dublin ve Amsterdam’da konserler verdi. Tahmin edebileceğiniz gibi konserlerin hepsi “sold out” oldu. Avrupa’da gençlik dergilerinde Sam Hunt fotoğrafları çoktan sticker olarak verilmeye başladı ve 13-14 yaş aralığındaki kızların çantalarına, klasörlerine ve kalem kutularına Sam Hunt resimleri yapıştırmaya başladıklarıını tahmin edebiliyoruz.
*Sam Hunt’ın Toronto Sun gazetesindeki röportajı bugün -31 Mayıs Salı 2016- tarihinde yayınlandı.
İlk albümle yakaladığı bu büyük çıkışını bir sonraki albümde de devam ettirebilecek mi merakla beklediğimiz Sam Hunt’ın müziğinin son derece çabuk tüketilen Bilboard top 100 şarkılarından birkaç “tık” yukarıda olduğunu düşünmekle birlikte genel olarak “hiç fena değil” olarak değerlendirebiliriz. Amerika’nın bağrından çıkmış bu yağız delikanlının yaptığı müziğin İngiltere ve Avrupa’da -genç kızların kalbini kazanmak dışında- ne kadar başarılı olacağını zaman gösterecek..
- Take Your Time şarkısı: Amerikan kasabalarındaki yaşamın tek düzeliği, kadına şiddet (maalesef), kadını uzaktan seven gizemli adam, Zeki Demirkubuz filmi tadında,
- Break Up in a Small Town şarkısında Sam Hunt küçük bir kasabada sevdiğinden ayrılmanın ne kadar zor bir şey olduğunu anlatıyor bizlere, eski sevgilisini her gün görüp onu görmezden gelmek zorunda kalmasını, onun hayatına yeni birinin girmiş olmasını kabullenmesi..içi yandığından olsa gerek, önce evini, eşyalarını ve arabasını yakıyor; sonrasında koştukça koşuyor ne de olsa sporcu adam, ama şarkının çok hoş bir sound’u var, bir kere dinlemek yetmiyor üst üste bir kaç kez dinlemek istiyorsunuz